Chiron ve Atalardan Gelen Yaralarımız

2011 -2018 yılları arasında doğan çocuğunuz var mı?

 

Cevabınız ‘Evet’ ise 1911- 1918 ve 1961-1968 yılları arasında doğan ataları gibi, yaşam deneyimleri benzer olabilir.

Detaylar Chiron Balık’da

Hadi gelin, önce Chiron Balık dönemi atalarımız neler yaşamış ona bakalım ve bu benzerlik nereden geliyor anlamaya çalışalım.

Malum büyük savaşlar ve savaş sonrası dönemler. Büyük imparatorluklar yok olup, yeni devletlerin ortaya çıktığı zamanlar.

Savaşın geçtiği her coğrafyada; Ölüm, hastalık, sakatlık, hayat pahalılığı, açlık, yobazlık, hırsızlık, fuhuş ile başa çıkmaya çalışan atalarımız ya da bizzat içinde olan atalarımız. Durun durun hemen bizim atalarımız yapmaz fanatikliği yapmayalım, bir bakalım neler olmuş kim bilir.

Savaş sonrası göçler, özgür yaşamın kaybolmasına, topluluklar arasında kavgaların başlamasına sebep olmuş.

Boş ambarlarla savaşa hazırlıksız yakalanınca, cephelere gıdanın ulaşması için gereken güvenli yol bulunamayıp, açlık sınırında savaş naraları atılmış.

Peki kadınlar,  savaşla birlikte dul kalan kadın atalarımız, ailelerinin geçimlerinden birinci derecede sorumlu hale gelince, iş bulmak zorunlu olarak gündemlerine girmiş.

Savaşın, toplumsal dengeleri alt üst etmesinin en önemli nedeni, seferberlikle beraber erkek nüfusunun daha fazla kayıp verip, cinsiyetler arasındaki nüfus dengesinin bozulması olmuş.

Savaşın yarattığı, gelir dağılımı dengesizliği ve hızla sefalete sürüklenirken kaçınılmaz şekilde yozlaşma da gerçekleşmiş. Savaş zamanında yaşanan karaborsa ve kıtlık gibi olumsuzluklar yüzünden, en varlıklı ailelerin bile aç kalma korkusu ortaya çıkmış. Kıtlık ve ardından gelen hırsızlık, eşkıyalık, genel ahlak bozulmaları ve fuhuş yaygınlaşmış ve tabi birçok hastalık da kendini göstermiş.

Tarım devleti olmamıza rağmen;  şeker, un gibi gündelik yaşamda son derece önemli olan ürünlerin bir kısmı ithal ediliyormuş, ürünlerin ülkeye girişi deniz yoluyla gerçekleşirken, savaşla birlikte boğazlar da kapatılınca, ticaret sekteye uğramış ve tabi fiyatlar inanılmaz artmış.

Savaş sonrasında,  pek çoğu batan ya da zarar eden sanayi kuruluşları, kömür madenleri, tren yolları, demir-çelik sanayi ve bankaların kamulaştırma kararı alınmış.

CHİRON  BALIK dönemini yaşayan atalarımızın en temel meselesi, artan işsizlik. Onların olmayan işleri yaratmaları, o işleri bulmaları yani yeni işleri icat etmeleri gerekmiş.

Bu dönemde değişen dünya düzenine isyan ile daha fazlasını istemiş atalarımız.

Oysa kulağa ne kadar insancıl geliyor değil mi, yokluktan çıkınca daha fazlasını istemek. Bizler savaştan yeni çıkmış ataların çocukları olduğumuz için mi dersiniz, hep daha fazlasını istememiz.

09 Şubat 2011 / 18 Şubat 2019 arası doğan çocuklar için yaşam, yenidünyada yerlerini bulmaya çalışmak olacak.  Onların belki de, hepimizden daha çok adaptasyona ihtiyaçları var.

Onlar da tıpkı ataları gibi olmayan işleri bulmak, yeni işleri icat etmek zorundalar.

Yenidünya düzeni ekonomik çöküşe sebep olurken, yeninin doğumuna eşlik edecek Chiron Balık Jenerasyonu. Biz şimdi, onlara sesleniyoruz ya hani ’ hadi odana git dersini yap, bırak o oyunu’ diye. Size bir sır vereyim mi, o oyun yarın onun işi olabilir, onlar Chiron Balıktayken doğup,  Pluton Kova’nın gereğini yapacaklar.

Atalarımızdan gelen genetik hastalıklar gibi aslında onlara ait yaraların izini de nesiller boyu taşıdığımızı duymuşsunuzdur. Doğum haritamızda Chiron’un yerleşimi ile ata hikâyelerimizin, bizim hayatımıza nasıl yansıdığını görmek mümkün

Chiron’un ev yerleşimi ile yaraların izine bakalım.

  1. Evde Chiron : Fiziksel bir yarayı işaret eder. Atamızda fiziksel yaranın oluşma sebebi, bizim sebebini bilmediğimiz korkumuzun kaynağı olabilir. Mesela suda boğulma korkusu, yükseklik korkusu, belki de kapalı alan fobisi.
  2. Evde Chiron : Maddi olan ve kendine verilen değerle ilgili yara. Çoğunlukla küçükken kendimizi değersiz hissetmeye zorlanmış olma ihtimalimizi anlatır. Genelde bu yerleşim para bağışı yapmaya sebep olabilir.
  3. Evde Chiron : Kendini ifade edememe, konuşma/öğrenme sorunu yaşama ya da kardeşten mahrum hissetmenin izlerini anlatabilir.
  4. Evde Chiron : Babadan ya da uzak nesilden izler taşır.
  5. Evde Chiron : Çocuk sahibi olamayan, ya da çocuk kaynaklı oluşan yara mesela engelli çocuk sahibi olmayı, yada yaratamamış, üretememiş atalardan gelen izleri anlatabilir.
  6. Evde Chiron : Hastalık geçirmiş ataları işaret ettiği gibi, terapist olan kişileri de anlatabilir. Bu yerleşim aynı zaman da, hasta olmamamın yolunu bulmayı işaret eder.
  7. Evde Chiron : Hırpalanmış ataların izleri. Kendi içindeki acıyı reddederek, başka birini kurtarmak için ilişki kurmayı anlatır.
  8. Evde Chiron : Birkaç nesil boyunca mirasların zorluğu, sorunları, sessizliği, Cinselliğe ait her şeyi, tecavüzleri ve ölüm kalım meselelerinin izlerini anlatır.
  9. Evde Chiron : Ulaşım alanındaki sorunları, köklerinden sökülmeyi, göçleri ya da zor koşullarda çalışmak için ülke değiştirmek zorunda kalan ataların izlerini bulabiliriz.
  10. Evde Chiron : Erken yaşta çalışmak zorunda kalmış kadın ataları veya annenin meslek izlerini anlatabilir.
  11. Evde Chiron : Topluluklar içinde, özgürlüğünü gösteremeyen ata izlerini bulabiliriz.
  12. Evde Chiron : Nesiller boyu taşıdığımız aileden gelen ciddi hastalıklar, hastaneye yatışlar ve kolektif bilinç dışından gelen yaraların izlerini bulabiliriz.

Chiron ile yaramızı fark edebilirsek, belki Şems-i Tebrizi dedi gibi Yaramdan da hoşum, yarimden de… diyebiliriz.

 

Kaynakça:

Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi , Alev Gözcü

Chiron Evlerde, Michelle Duhamel

16 Ekim 1973 Bursa’da doğdu, Trakya Üniversitesi Gıda Mühendislinde okurken, Namık Kemal Bölge tiyatrosunda Reji asistanlığı yaptı. Eğitimini aldığı mesleği hiç yapmayı düşünmedi, diploma dolapta eskirken o satış konusunda piyasaları canlandırdı. Uzun yıllar Konut satışı ve İstanbul’da ki kurumsal hayatına vedası, Satürn Jüpiter kavuşumu 1. Ev transiti ile gerçekleşti. Şimdi göl kenarında bir karavanda büyük aşkı astroloji ile yaşlanmaya kararlı.

Bir Yorum

  • Emel Sert
    Aralık 8, 2022

    Muhteşem bir anlatım bayıldım. Değinilen alanlar çok kıymetli. Çünkü bizler için büyük farkındalıklar geliştirmeye katkı sağlayan bilgiyle dolu. Yazmanıza ve okumumamıza sebep olan bütünün enerjisine şükrediyorum. Elinize yüreğinize sağlık sevgiler.

Bir yorum Yaz